SPOR VE GENÇLİK BAYRAMI'NI AÇARKEN (*)
19 Mayıs 1939
Büyük Türk Milleti ve Onun Yüce Millî Şefi;
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını bütün
memlekette ve huzurunuzda açıyorum.
Yurttaşlarım;
Bugün Türk tarihinin bahtiyar bir başlangıcını tekrar ve hep beraber yaşıyoruz.
19 Mayıs, milletimizin en büyük evladı, Ebedî Şefimiz, kurtarıcımız, Sevgili
Atamız Mustafa Kemal'in Anadolu topraklarına ayak bastığı gündür. Yirmi
yıl önce, Karadeniz'in dalgaları arasında küçük bir geminin Türk Milletine
getirdiği büyük saadeti; bir ideal, bir sevgi ve minnet halinde her zaman
yüreklerimizde yaşatacağız.
Şimdi, hür, müstakil bir vatan olarak üstünde dimdik durduğumuz bu aziz
topraklar, onun bize, ölmez, zeval bulmaz yadigârıdır. Ondan ayrılmanın
acısı, kalblerimizde vatan muhabbetine, istiklâl aşkına inkılâbetti. Onu
vatanımız
kadar sevmek, vatanımızı onun kadar sevmek olmuştur. 19 Mayısı bütün Türk
Milleti tek varlık olarak iliklerine kadar hissediyor. Millî birlik ve
bütünlüğümüzü, her millî hadise gibi bu da yeni bir delil şeklinde bütün
cihana gösterecektir.
Aziz Milletim;
Sen, dünya durdukça dur; sen her zaman yaşa, var ol... Sıcak koynunda
hatırası yalan evlatların kadar, göğsünde besleyip büyüttüklerin ve büyütmekte
oldukların da, bu mübarek yurdu her tehlikeden, evet, her tehlikeden koruyacak,
onu var kuvvetiyle yükseltecek ve bahtiyar edecektir.
Bu inanın doğruluğunu, Türk idealizminin büyük timsali olan Millî Şefimizin
yüce şahsında bulmaktayız. İsmet İnönü, feragatli hayatı; vatan yolundaki
fedakarlıkları; azmi; basireti; Türk inkılâbının her safhasındaki yapıcılık
hizmet ve kudretiyle ulu Türk Milletinin başbuğu, önderi, ahlâk ve fazilette
onun kutsal bir örneğidir. Onun düşüncesine uyarken milletin arzusunu
yerine getirdiğimize, onun sözünü tutarken vatanın faydasına hareket ettiğimize
candan inanıyoruz. 1919 yılının 19 Mayısında Ebedî Atatürk'ün başladığı
İstiklal Savaşına, o, 1939 yılının 19 Mayısında bir medeniyet ve istikbâl
savaşı halinde devam etmektedir.
Gençler, Sevgili Türk Çocukları;
Unutmamış olduğunuza çok eminim; geçen yıl, bugün. Ebedî Şefiniz Atatürk,
son umumî ziyaretini sizleri görmek için buraya gelerek yapmıştı. Son
ziyareti; öyle... Çünkü bundan sonra umumî bir millet toplantısına gelemiyecek
kadar hasta olmuştu. Demek ki, gençler, sizi hep bir arada görmek, Türk
Milleti için beslediği en büyük ümit ve emeli sizlerin varlığınızda yaşamak;
onun nazarında en büyük bir zevk imiş! Zaten, kendisi için en yüksek kıymet
olan Türk Cumhuriyet ve İstiklâlini, o, size emanet etmemiş miydi?
Ey yiğit, yurtsever kız, erkek Türk gençleri;
Sizi, daima bu emanete liyakatli görerek tebcil ediyorum.
İstiklâl ve hürriyet tarihimizin başlangıcı, sizin bayramınızdır. Yürekleriniz
vatan sevgisi, dimağınız ilim aşkı, benliğiniz fazilet nuru ile dolu olsun.
Bugün, sizin bayramınız olduğu için bize en büyük bayram oluyor. Bizler;
ağalarınız, babalarınız, analarınız, atalarınız bizler; bizden sonra gelecek
Türk evlatlarım kendimizden daha mükemmel görmekle mesut olacağız. Sizi
çelik gibi sağlam vücutlarınızla, şaşmıyan akıl ve muhakemelerinizle,
doğru yoldan ayrılmayan ahlak ve karakterinizle istikbale hazırlanmış
görüyoruz. Gözlerimizi hayata yumup vücutlarımızı vatan topraklama kalbedeceğimiz
anda, duran kalblerimize, son huzur ve emniyeti sizler vereceksiniz. Sizin
de yaşamanın zevkini, çalışarak, adam olarak, bizden esirgemiyeceğinize
itimat ediyoruz. Vatan sizden önceki nesilden, bizden, mal istediği zaman
malımızı, can istediği zaman canımızı verdik. Sizin de, bizden sonra gelecek
nesillerin de böyle yapacağına iman ediyoruz.
Gençler;
Sizi, neşeli, canlı, heyecanlı, duygulu ve uyanık gören bütün millet,
sizinle beraber bayram ediyor. Varlığınızı saran bu sevgi ile iftihar
ediniz.
Gençler;
Bayramınız kutlu olsun.
* 'Milli Eğitimle İlgili Söylev ve Demeçler', Kültür
Bakanlığı Yayınları, 1998 adlı eserden alınmıştır.
|