Bakan Tekin, burada yaptığı konuşmada İsrail'in soykırım ve vahşetini, okullarda bir farkındalık oluşturması açısından eğitim kurumlarına yazı göndererek gönüllülük esasına dayalı çalışmalar yapılmasını istediklerini söyledi.
Dünyaya barışı, demokrasiyi ve insan haklarını egemen kılacak bir kuşak yetiştirmek istediklerini dile getiren Tekin, "Bunu yetiştirmenin yolu, bu türden kural dışı davranışların sergilendiği ortamlarda, tepki gösteren ve bu insani değerlere sahip çıkan kuşağın yetiştirilmesi için bu farkındalıkları artıracak adımlardır. Bunların aslında tamamen dünyanın her tarafında eğitim ve öğretim programlarının içine yerleştirilmiş olması, eğitim ve öğretim süreçlerinin ana hedefi olması gerekiyor." diye konuştu.
Tekin, hızla gelişen dünyada, yeni gelişmelere adapte olma uğraşındaki eğitim öğretim sektörünün, asıl ana paradigmasını ihmal eder duruma geldiğini belirtti.
"Sahip olduğumuz bütün devlet gelenekleri, dünyada hep mazlumun yanında yer aldı"
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni, insanlığın ortak değerlerine sahip çıkan, insanın bizatihi insan olmasından kaynaklanan haklarını koruyan, saygı duyan ve bu konuda mücadele eden bir kuşak yetiştirmek hedefiyle uygulamaya koyduklarını anlatan Tekin, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz bugünkü etkinliğimizi insanlık adına, insanlık onuruna sahip çıkmak adına, zulümlere dur demek adına, barış adına, demokrasi adına, çocuklarımızın okullarımızın bir ses vermesini istemiş olduk. Biz, binlerce yıllık devlet geleneğine sahip olan bir milletiz ve sahip olduğumuz bütün devlet gelenekleri, dünyada hep mazlumun yanında yer aldı. Dünyanın neresinde olursa olsun, zulme uğrayan insanlar 'Bir gün Türkler gelecek ve bizi kurtaracak.' ümidiyle yaşadılar. Biz devlet olarak böyle bir geleneğiz. Bizim çocuklarımız, dünyanın neresinde olursa olsun zulme karşı çıkan, mazlumların yanında olan bir devlet geleneğine sahip olduğunu bilmeli ve bu devlet geleneğine sahip çıkmalı."
Bakan Yusuf Tekin, eğitim camiasının çok büyük bir aile olduğuna işaret ederek özel okullarla beraber düşünüldüğünde 75 binin üzerinde kurum, 1 milyon 250 binin üzerinde öğretmenle hizmet verdiklerini bildirdi.
Diğer özel öğrenim kurumları da düşünüldüğünde Türkiye'de 100 binin üzerinde kurumla muhatap olduklarına dikkati çeken Tekin, "18 milyon öğrenci ve 86 milyona yakın bütün vatandaşlarımızla birebir temas hâlinde olan devasa bir yapıyız. Bu yapı içinde dikkat etmemiz gereken en temel şey, bu yapının bir ahenk içinde, bir uyum içinde ortak hedeflere yönelik olarak ortak aynı metodolojiyle mücadele etmesini temin etmek... Bu, bizim için önemli. Eğer bunu yapamazsak, bu uzlaşıyı sağlayamazsak, bu yolculuğu beraber yürüyemezsek, attığımız adımların hiçbir anlamı yok. Attığımız adımların başarılı olmasının yegâne yöntemi, bu. 2023 yılı haziran ayında bakanlık görevine başladığımda bu parametreden hareket ettik. " ifadesini kullandı.
"Aynı hedefe yönelmiş insanlardan bir aile ortamı oluşturmak istiyoruz"
Bakanlığı döneminde bugüne kadar farklı uygulamalar geliştirdiklerini söyleyen Tekin, şunları kaydetti:
"Bütün öğretmen arkadaşlarımızla sohbet etmek için mekanizma oluşturmaya başladık ve öğretmenler odası etkinlikleri oluşturduk. Bazen planlanmış davetli öğretmenler odası programları yaptık, bazen il ziyaretlerimizde gittiğimiz okulları önceden il millî eğitim müdürlerimiz, valilerimiz organize ettiler, oradaki gittiğimiz okuldaki öğretmen arkadaşlarımızla sohbet ettik. Çoğunlukla da habersiz ziyaret ederek okullarımızda öğretmen arkadaşlarımızla samimi işler, sohbetler yaptık. İl müdürlerimizle yaptığımız toplantıları bütünleştirdik. Her ay, yaptığımız her işi il müdürü arkadaşlarımızla konuştuk. Zümre öğretmenlerle ilgili bir karar aldık ve bunu önemsediğimizi yönerge değişikliği yaparak ifade ettik. Türkiye zümreleri oluşturduk. Bakanlığın elektronik ortamda iletişim kanallarını aktif şekilde kullanmaya başladık. Yapmak istediğimiz şey, sayısal büyüklük olarak birlikte hareket eden, aynı şeyi yapmak isteyen ve aynı hedefe yönelmiş, aynı azim ve kararlılıkla çalışan insanların bir araya geldiği bir aile ortamı oluşturmak."
Bu aile ortamını oluşturmak için adımlar attıklarından bahseden Tekin, "Bunu yapmak için kurumsal toplantı anlamında attığımız adımlardan biri de şu anda bulunduğunuz toplantı ortamı. İlçe müdürlerimizi, 922 ilçenin tamamını, kısımlar hâlinde 200, 300 kişilik gruplar hâlinde toplantılara davet ettik. Bugün 300'ün üzerinde ilçe müdürümüzle beraberiz. Burada bulunduğumuz süre içinde çerçevesini çizdiğim mantık dâhilinde Bakanlığımızın neyi, niçin yaptığını, hangi yöntemleri izlediğini ve sizlerden beklentilerimizin ne olduğunu ilgili arkadaşlarımız, bakan yardımcılarımız, genel müdürlerimiz sizlerle paylaşacaklar." dedi.
Toplantıya, Vali Mustafa Çiftçi, İl Millî Eğitim Müdürü Süleyman Ekici ve ilçe millî eğitim müdürleri katıldı.